Cumhurbaşkanlığı kararıyla Resmî Gazete de yayımlanan kararla %8 ilk KDV oranı %10 a ; %18 ilk KDV oranı da %20 ye çıkarıldı.
Enflasyonla mücadele kapsamında daraltıcı maliye politikalarını göz önüne aldığımızda dolaylı bir verginin artırılması politika olarak değil ama vergileme anlamında sürpriz oldu.
Özellikle temel temizlik ürünleri ve temel hijyen ürünlerindeki KDV nin %8 den %20 ye çıkarılması da ayrıca şaşırtan bir durum oldu.
Ekonomist Laffer in ortaya koyduğu bir teori olan Laffer Eğrisi ne göre vergi oranlarındaki yapılacak olan artış eğer vergi toplama oranının ortalamasından fazla ise net vergi gelirleri düşerken ; vergi toplama ortalamasının altında ya da yakın oranda belirlenen vergi oranının da net vergi gelirlerini artıracağını savunmuştur.
Bu teoriden yola çıkarsak ülkemizdeki en çok gelir elde ettiğimiz vergi gelirlerinden olan KDV nin oranının yıllar sonra artırılması mal ve hizmet fiyatlarını artıracağı gibi vergi gelirlerini de artıracağı kanaatindeyim.
Ancak vergiden kaçınma yönetemlerinin daha fazla ön plana çıkacağı ve mükelleflerin vergiden kaçınmak için daha fazla adım atacağı gerçeğini de unutmamak gerekiyor.
Enflasyonla mücadele anlamında daraltıcı bir adım atan hükümetin bu hamlesi ; talep kısıcı bir politika olarak kabul edilebilir. Ülkemizdeki asıl yaşanan maliyet enflasyonunun önlenmesi içinse yeterli bir uygulama olarak gözükmemektedir.
Eğer ülkemizde enflasyonu asıl olarak önlemek istiyorsak , üretimi , istihdamı artıcı politikalarla birlikte gelir adaletini ve ödeme gücünü dikkate alan tabir i caizse mali anestezi olarak uygulan dolaylı vergiler yerine gelir adaletini ve kayıt dışı ekonomiye yol açmayan mükellefi ve devletin ortak çıkarını ele alan doğrudan vergi gelirlerini düzenlemek hem enflasyon için hem ülkenin büyümesi için daha doğru olacaktır.
Saygılarımla…
MÜCTEBA ONURHAN ÖZMUMCU
DENETÇİ-EKONOMİST